OPTİK BAŞKAN MEHMET IŞIKLAR***UNUTMADIK

Beşiktaş tribününün renkli siması Mehmet Işıklar , namı diğer 'Optik Mehmet' öldü. İki buçuk yıldır yattığı cezaevinden ölümünden altı gün önce çıkmıştı. Yüzlerce kişi tarafından, meşaleler, davullar, kendisi için bestelenen tezahüratla karşılanacak kadar çok sevilen bir tribün lideriydi. Lakaplarından biri; 'Son Holigan'dı. Beşiktaş tribününün, şarkıları, 'her şeye karşı felsefesi' ve mizahında 'Optik Başkan'ın büyük katkısı vardı.
26 Temmuz 2007 perşembe günü Fatih Camii'nde Optik Mehmet'in siyah-beyaz cenaze töreni vardı. Beşiktaş formalarını giymiş yüzlerce kişi, üzerinde Beşiktaş bayrağı bulunan bir tabutun üzerinde saf tuttu. Vatandaşlar, bir futbolcu ya da kulüp yöneticisinin cenazesi olduğunu sandı. Tribün lideri olduğunu öğrendiklerinde kalabalığa ve sevgiye anlam veremediler. Yaz-kış deplasmanlara birlikte gidenlerin, derbi öncesi Dolmabahçe'de sabahlayanların dışında bu sevgiyi anlamak pek mümkün değildi.

Gözlüklü fanatik
Mehmet Işıklar, 1969 yılında İstanbul Kadırga'da doğmuştu. 1940'lı yıllarda Beşiktaş maçlarını Taksim Stadı'nda izleyen dedesinin etkisiyle taraftar olmuştu. İlk maçına sekiz yaşında gitmişti. Beşiktaş maçı kaybetmişti. Mehmet, ağlarken yanındaki yaşlı bir adam cep kanyağı içip çikolata yiyordu. Ona çikolata verip, "Üzülme öteki maç biz yeneriz. Beşiktaş büyük takımdır" dedi. Yaşlı adama inandı, darbukası ve bayrağıyla her maça gidiyordu. Derbi öncesi Dolmabahçe'de sabahlamadan kapalıya giremezdi. Tribünlerdeki gruplar, 'fanatik çocuğu' sevdi. Onu deplasmanlara götürüyor, kavgalarda koruyorlardı. Çocukken kalın camlı gözlükleri vardı. Tribün liderlerinden biri ona 'Optik' diye seslendi. Bu kelimeyi hayatı boyunca isminin önünde taşıyacaktı.

Çarşı'nın kurucularından
Ailesi Beşiktaş'a taşınınca Kabataş Erkek Lisesi'ne kaydını yaptırdılar. Artık maçlara, okuldan gidiyordu. Optik Mehmet'in tribündeki etkisi artmıştı. Tezahüratları o yaptırıyordu. Kapalı tribüne rakip takım taraftarlarının sokulmaması için yapılan kavgalar sonucunda Çarşı grubu oluştu. Optik Çarşı'yı kuranlar arasındaydı.
Cenaze namazının kılınmasından önce kavgaların karşı tarafı da cami bahçesindeki bir köşede bekliyordu. Fenerbahçe'nin tribün lideri Sefa, Galatasaray'ın tribün lideri Sebo ile Fenerbahçe ve Galatasaraylı bazı taraftarlar cenaze törenine gelmişti. Optik'in ani ölümü, yıllardır Beşiktaş'la yıldızı barışmayan Bursasporlu taraftarlarını bile üzmüştü. Bursaspor taraftarları, kendilerine ait 'www.bursasporum.com' internet sitesinde başsağlığı mesajı yayımladı. Cenaze için caminin avlusunda toplananlar kendi aralarında 'efsane kavgalar'dan bahsediyordu: "... Optik Başkan bir gün üzerinde döner bıçaklarıyla Galatasaray tribününün ortasına oturmuş..."

Beşiktaşlılara fazladan not
Optik Mehmet öğretmenlik de yapmıştı. Kabataş Lisesi'ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nü kazanmıştı. Tribünlere ara verip tarih öğretmeni oldu. Ankara'da bir yatılı okulda sınıfa ilk girdiğinde 'Beşiktaşlılar elini kaldırsın' dedi. Beşiktaşlılar, bundan sonra bir puan fazla not alacaktı. Galatasaray ve Fenerliler ise bir eksi not. Maçlardan bir yıl uzak kaldıktan sonra öğretmenliği bırakıp tribüne döndü.
Camideki kalabalık çok sevildiğini anlatıyordu. Tribündeki herkes onun 'gözü karalığı'nın yanı sıra yardımseverliğine tanık olmuştu. Tribüne giremeyen çocukların hepsini içeri sokardı. Beşiktaş Dergisi'ne 2000 yılında yayımlanan bir söyleşisinde "Parası olmayana para, bileti olmayana bilet verdim. Küçük büyük demeden herkese sevgiyle yaklaştım" diyordu.

Politik 'Çarşı'
Caminin duvarına 'fotoğrafı ve 'Çok sevdik be abi' yazısı bulunan pankart asılmıştı. İmza; 'Çarşı'ydı. Çarşı'nın 'A'sının anarşist işareti olmasında, en politik tribün olmasında Optik Mehmet'in büyük etkisi vardı. Cenazesine gelen çelenklerden birinde Ufuk Uras'ın adı yazıyordu, bir diğeri ÖDP Beyoğlu İlçe Teşkilatı'ndandı. Eşber Yağmurdereli cenazeye gelenler arasındaydı. 'Optik Başkan'ın solcu olduğunu herkes bilirdi. Diğer tribün liderlerinin aksine kendisine 'reis' denmesine izin vermemişti.

Sokak köpeklerinin dostu
Çok sevilen adamın, bir kötü özelliği uyuşturucu kullanmasıydı. Bu yüzden iki buçuk yıl hapse mahkûm oldu. 20 Temmuz'da cezaevinden çıktığında kucağında beslediği üç tane yavru köpek vardı. Beşiktaş'ta, yüzlerce sokak köpeğine baktığını bilenler, şaşırmadı. Beşiktaş'taki Abbasağa parkında yüzlerce kişi onu meşaleler, marşlar ve adına yazılmış sloganlarla karşıladı.
Cezaevinden çıktıktan altı gün sonra kalp krizinden öldüğü Beşiktaş'ın internet sitelerinde açıklandı. Cenaze namazı boyunca sessiz olan arkadaşları, imam 'Hakkınızı helal eder misiniz?' diye sorduğunda taraftar gür sesiyle bağırdı: "Helal olsun."
Cenaze camiden çıktığında tezahüratlar başladı: "Son holigan oley..." Eski güzel günleri hatırlatan slogan atıldı: "Optik Başkan, bize yemek ısmarla. Parasını alırsın sonra..."

Başımız sagolsun...